Daha evvel aynı partide aynı davada yol yürümüş insanlar bir gün yolları ayrıldığında siyasette bir birilerini hain ilan ederse ve yine ilerde bir gün aynı noktada aynı yolda bir birleri ile karşılaşırsa ikisi de yüzünü kaldırıp birbirinin yüzlerine bakamaz…
Bugün görüyoruz vay efendim sen gittin diğeri diyor ki; Hadi ben gittim sen niye kaldın!
Biri diğerine hain! Diyor diğeri diğerine ağıza alınmayacak sözler…
İşte bunlar demokrasiyi içine sindiremeyenlerdir.
Kimisi bulunduğu yeri doğru zanneder,
Kimi de gittiği yolu doğru zanneder.
Kimisi de üç yanlıştan bir doğru bulur.
Herkesin demokrasiye inancı var ise,
Kendi fikri hür şekilde tüm siyasi partilere saygı duyması gerekiyor…
Hep diyoruz ya; “Eskiden siyaset daha tatlıydı”
Ne kadar muhalif olsalar da bir birlerine Sayın Demirel, Sayın İnönü, Sayın Özal, Sayın Erbakan diye ithaf ederlerdi.
Hangi ara bu hale geldik düşünün artık…
Sayın Demirel’e sorarlar Kamer Genç mecliste şöyle dedi falan Filan… Ne düşünüyorsunuz diye o da der ki; Doğruları söyleyen en yanlış adam…
Söylediklerinin doğru olduğunu kabul ediyordu Ne kadar muhalefette olsa…
Diyeceğim o ki,
Yazımın başında da belirttim siyasetin yarını yok…
Ama insanların ve insanlığın yarını var.
Etrafınıza bakın okey masasında bile yer değiştirme Nadiren olurken aynı partiye iki kere gelip gitmiş siyasetçilerin varlığını göreceksiniz…
Siyaset için bir birinizi kırmayın!…
Bana göre siyaset vatanına bayrağına toprağına hizmettir…
Seçmenin aynası toplumun rol model insanlarıdır ya da böyle olmalı siyasetçiler
Siyasetin yarını yok…
Ömrün de öyle yarın iki karış toprağa iki karış kefenle gitmek var.
Kırmayın birbirinizi.
On yıldır siyasetin içindeyim zevkle davama hizmet ediyorum etmeye devam edeceğim.
Ancak kırmadan üzmeden saygı ve sevgi çerçevesinde olmalı tabi ki.
Ayrıca son olarak diyorum ki kimsenin değil davanın adamı olun…
SAYGILARIMLA…