Türkiye’nin gündemi olan kadrolaşma da yer alan haksızlıkları ve yanlış uygulamaları Akasyam Haber ve Haber Aramızda’ya anlatan Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Erdoğan Çakmak yapılan haksız uygulamalardan bir an önce dönülmesini dile getirdi.
SENİN ADAMIN BENİM ADAMIM
Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Erdoğan Çakmak, “Sendika olarak aynı işi yapan insanların farklı kadrolarda istihdam edilmesine karşıyız. İlk olarak temizlik işini devlet memuruna yaptıramıyoruz dediler ve özelleştirmelere gidildi. Fakat özelleştirmelerde dahi liyakat yerine senin yada benim adamım mantığı uygulandı. Hizmet alımlarındaki ihalelerde işin doğru kişiler tarafından yapılmasından çok birilerinin para kazandırılması mantığı güdüldü. Bu da sistemin artık tıkanmasına sebep oldu. Şimdi ise ortalama 1,5 milyona yakın taşeronun 900 bini kadrolaşacak. Çalışma barışını zedeleyen uygulama taşeronların kadroya geçileceği söyleminden sonra da çok doğru uygulanamadı. Belli bir kesim ihale şartnamesini o günkü şartlarda kişilerin çıkarları doğrultusunda hazırladığından dolayı maalesef bugün kadroya bazı taşeron çalışanları geçemeyecek. Yapılan sözleşmede ihaleyi alan şirket hizmet alımı olarak hastaneye bir cihazı koyarken o cihazı çalıştıracak kişi ihale şartnamesinde geçmezken sadece cihaz geçiyor. Buradaki adaletsizlik kadrolaşma süreci ile gözler önüne serilmektedir” şeklinde yapılan adaletsiz uygulamayı dile getirdi.
BAŞTAN SAĞMA KARARNAME UYGULAMASI
694 nolu Kanun Hükmündeki Kararname baştan sağma yapıldı diyen Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Erdoğan Çakmak, “Biz kadro verilmesinin KHK ile yapılmamasını belirttik. Bütün meslek gurupları yetkilileri, sağlıkta hizmet veren yetkilileri, bürokraside ilgili kişileri ve sendikalarla istişare edilmesini ve ortak bir yol bulunması gerektiğini söyledik. Çünkü yıllardır beklenen kadrolaşma sürecinde bir taraf sevinirken bir tarafında mağdur olmasına sebebiyet verilmemeli. Yemek ihaleleri bir önceki sistemde sadece yemek alımı ihalesi olarak göründüğünden ihaleyi alan şirketin hastanede çalıştırdığı personeller kadroya giremeyecek. Samsun Fizik Tedavi Hastanesinde bir firmaya bağlı olarak çalışan fizyoterapistler var. Eğitim Araştırma Hastanesinde yine bir firmaya bağlı olarak çalışan radyoloji çalışanları var. Yemek hizmeti ve laboratuvar hizmeti verenler var. Bu arkadaşların ciddi anlamda hak kaybı var. Bu arkadaşların geçmişe dönük çalışmalarını bir rapor haline getirerek sadece firmanı elemanı olduklarını ve çalışma yerlerinin hastaneler olduklarını belirterek gerekli yerlere başvurmaları halinde Türk Sağlık Sen olarak bu arkadaşlarımızın haklarını aranması konusunda elimizden gelen desteği vereceğiz” diye konuştu.
ÇALIŞANLARI AYRIŞTIRMAYIN
Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Erdoğan Çakmak, “Devletimiz 900 bin civarında çalışana kadro verdi. Bu iyi bir uygulamadır. Eğer bir devlet kurumunda hizmet varsa orada taşeron olmasın. Herkes eşit şartlarda çalışsın. Fakat taşerona kadro verilirken de 100 bin kişinin mağduriyeti kesinlikle göz ardı edilmemeli. Eğer bu istihdam sağlanamaz ve çalışma barışı kurulamazsa bu ileride büyük bir sıkıntı olur. İnsanları ayrıştırmak hoş bir davranış değildir. Geçmişte ekmek parası için verilen haklara az da olsa ses çıkartmadan işini layıkıyla yapan insanları şimdi vefasızca kenara atmak yakışık almaz bir davranış olur. Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’ın başta olmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun bu konuda tekrar bir çalışma yapacaklarına inanıyorum” diye KHK ile alınan bu karardan kimsenin hak kaybına uğramadığı yeni kararlar ile dönülmesini dile getirdi.
HABER: Gül Su GÜNDÜZ