Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti, gazeteci müvekkil Bülent Karslıoğlu’nun uğramış olduğu saldırıyla ilgili yapmış olduğum açıklama üzerine bana cevap vermiş. Şahsımı hedef alan açıklamaya karşı cevap hakkımı kullanıyorum.

1. Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti, keşke ben açıklama yapmadan önce bir açıklama yapsaydı, 1 hafta beklemeseydi ve ben açıklama yapmaya mecbur kalmasaydım. O zaman, Cemiyet’in gerçekten meslektaşına sahip çıktığını düşünür, ben de bu konuya belki hiç girmezdim.
2. Bir gazetecinin, gerçekten mağdur edildiğini düşündüğüm için bir meslek adamı hukukçu ve insan olarak yardımcı olmak istedim. Hepsi bu.  Basını dizayn etmek, onlara yapacağı işi öğretmek gibi bir düşünce ve kastım yok. Bu benim işim de değil.  Ancak gazeteciler, basını dizayn etmeye çalışan asıl mekanizmaya karşı dursunlar, benim için inanın bu yeter.
3. Meslektaşınıza sahip çıktığınızı düşünmüyorum. Şayet öyle olsa, Cemiyet’in bu açıklamayı yapmak için 1 hafta beklemesine gerek yoktu. Meslektaşınızı arayıp en azından bir geçmiş olsun dediniz mi demediniz mi, lütfen bunu kamuoyuyla paylaşın. Ayrıca, kimseyi suçlu ilan etme gibi bir düşüncemiz de yok ve basın açıklaması metnimiz de ortadadır. Yargı, akla karayı ortaya mutlaka çıkaracaktır; inancımız bu yöndedir. Masumiyet karinesi ayrı, olayın haber niteliği ve iki basın mensubu arasında geçiyor olması ayrıdır. Masumiyet karinesi konusuna girilecekse, Samsun adliyesinde görülen hiçbir davanın, sonuçlanmadan haber olması da bu mantığa göre mümkün değildir. Kimseye işini öğretme gibi bir düşüncemiz yok ama herkesin işini doğru, dürüst ve meslek ilkelerine bağlı olarak yapması yolunda beklentilerimiz var. 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti’nin, tarafsız bir açıklama yapıyor görüntüsü altında, yaşanan olayın tarafı olan diğer şahsın Avukatlığına soyunduğu, apaçık ortadadır. Oysaki Cemiyet’ten beklenen, tarafsız olmasıdır. Cemiyet’in yapmış olduğu bu açıklamayı, dürüst gazetecilerimizin temiz vicdanlarına havale ediyorum. Değerli meslek kuruluşuna son olarak şöyle seslenmek istiyorum:
4. Dönemin Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, hiç de şık olmayan şekilde bir gazeteci kadını azarlarken, herhangi bir siyaset güderek değil, ilke olarak ve basın hürriyetini savunduğumuz için gazeteci arkadaşımızın yanında olduk. http://www.yurtgazetesi.com.tr/turkiye/akp-li-baskan-dan-muhabire-sok-cevap-h70195.html
5. Şimdi, ekte yer alan fotoğrafa lütfen iyi bakın. Bu fotoğrafta, haber yapmaya giden gazetecilerin bir aracın arkasına bindirildiğini görüyorsunuz. Gazetecileri temsil eden bir kurumun kavga edeceği sistem, işte gazeteciye bunu reva gören sistemdir, ben değilim.
   https://www.gercektaraf.com/haber/3175/samsunda-gazetecilere-verilen-deger-fotograflandi.html
6. Gazeteci Oktay Öztürk, saldırıya maruz kaldığında yine ilke olarak gazetecimizin yanında olduk. http://www.meydannet.com/haber/samsunda-gazeteci-oktay-ozturkun-gozaltina-alinmasina-chpden-tepki-45688.html

   Bunun gibi onlarca örnek verebilirim. Son olarak da, yaşanan olay nedeniyle mağdur olduğunu düşündüğüm bir gazeteciye, Bülent Karslıoğlu’na destek verdim. Hasılı, Av.Tufan Akcagöz gazetecilere olsa olsa dost olur. Ülkede basının ne denli zorluklar altında olduğunu biliyorum. Ülke genelinde, sırf işini yaptığı için ceza tehdidi altında olan gazetecilerin varlığını biliyorum. Demokrasinin yerleşmesi için olmazsa olmaz yapı taşlarından birinin de basın hürriyeti olduğuna inanıyorum.  Ben, yardıma ihtiyacı olan bir basın mensubu gördüğümde, haddim mi, ya da yetkim dahilinde mi diye bakmıyorum. Şayet sizin de başınıza aksi bir olay gelse, bir hukukçu olarak ve insan olarak yanınızda olacağımdan asla şüpheniz olmasın. Samsun’da, çalışan gazetecilerin ekonomik sıkıntılar başta olmak üzere, onlarca sorunu olduğuna şahidim. Cemiyet’in bir amacı, vatandaşın bağımsız haber alma özgürlüğünü yaşatmaksa, diğer önemli bir amacı da meslektaşının hukukunu savunmaktır. Tüm bu çaba içinde kamuoyu desteği olmadan, başarı sağlamak da mümkün değildir. Ben, kamunun bir parçası olarak, herhangi bir haksızlık karşısında gazeteci arkadaşlarımın yanında yer almaya, onların bağımsız haber yapma hakkını savunmaya devam edeceğim.

   Bu vesileyle, bağımsız haber yapmayı görev kabul etmiş, alnının teriyle ekmeğini kazanan tüm dürüst gazetecilerimizin ve tüm Samsun halkının yeni yılını kutluyorum. 2019 yılında, daha çok demokrasi, daha çok basın hürriyeti ve özgür bir toplum oluşturabilmek adına çabaların sonuçsuz kalmadığı aydınlık günler diliyor, herkese saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

   Av.Tufan AKCAGÖZ