Yıllardır geleceği belirsiz olan meslektaşlarım Orman Mühendislerini saygı ile selamlayarak yazıma başlamak isterim…
Malum olan mesleğimiz Orman Mühendisliği, yaklaşan oda seçimleri ile hareketli günler geçiriyor…
Vaatler, geçmiş icraatlar, birlik buluşmaları vs gibi etkinliklerle ve söylemlerle bolca karşılaşma sezonunu bu yıl da açmış bulunduk…
Öncelikle odamızın işlevi, seçimler ve mevcut gruplar adına bir açıklama yapmakta fayda var…
Tebaası olduğumuz Orman Mühendisleri Odası’nın genel amacı; Orman Mühendisliği ile uğraşı olan sektörü tanıtmak, varlığını korumak ve gelişimine etken olmaktır diyebiliriz geniş anlamda…
İki yılda bir yapılan seçimlerde Meslekte Birlik, Birliğe Çağrı ve Çağdaş Ormancılar grupları yarışır…
Oda Genel Merkezi yönetimi de şuan Meslekte Birlik grubu tarafından şekillendirilmiş durumdadır…
Genel açıklamayı yaptıktan sonra; Orman Mühendisleri Odası’nın Orman Mühendisleri ve Orman Mühendisliği karşısındaki pozisyonunu irdeleyelim…
Karar verici, planlayıcı, uygulayıcı ve üretici gibi vasıflarla donatılan Orman Mühendisleri, yıllarca bahse konu işlendirilme sorunu ile hala gündemimizde…
Son yıllarda, bir kısım meslektaşımızın hatrı bile sayılmayacak ilgili kamu kurumlarına istihdamı gerçekleştirilirken diğer tarafta (süreli) hizmet alımıyla yılı kurtaran ve sektörde kendine iş bulamayan, geleceğini hangi alanda ve de nasıl tesis edeceğini kestiremeyen Orman Mühendisleri giderek çoğalmaktadır…
Kısaca ana sorun; istihdamın kısa vadede olmamasıdır diyebiliriz…
Bakanlıklar arası talebin olmaması, Orman Mühendislerinin kadro beklentilerini boşa çıkarmış, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan ümit azalmış ve farklı kamu alanında istihdam mecburiyeti doğmuştur…
Meslek haysiyet çıtasını zirveye tırmandırmasını beklediğimiz Odamız merkez yönetiminin, seçimlerden zaferle ayrıldığı dönemden itibaren iki yıla yakın zaman dilimde de bekleneni veremediğini üzülerek paylaşmak zorundayız…
Mesleğin faaliyet alanını, ilgili bürokrasiyle yapacağı görüşmelerle genişletmesi beklenen, meslekte işleyişte tıkanıklık yaşanan sorunların çözümünde iktidar ve hükumet konumundaki yöneticilerinin, Orman Mühendisleri ve Mühendisliğinin içinde bulunduğu duruma bakarak, yol kat edilmediği, yerinde saydığı ve yine mevcut yönetimin geleceğe ışık tutmadığı görülmektedir…
Oysa, Orman Mühendisleri Odası Amasya Şubesi eski başkanı olan ve şimdi Orman Genel Müdürlüğü’nün Özel Kalem Müdürlüğü görevine getirilen Mehmet Koç beyin, bir belediye başkanına; “Belediye bünyesinde Orman Mühendisi bulundurulmasının ne denli gerekli olduğu” girişimi ne güzel de yankı uyandırmıştı ve bunun genele yansıması beklenmişti…
Orman Mühendislerimizin belediyelerde işlendirilmesiyle; Genel Müdürlüğümüzün kırsal kalkınma için tahsis ettiği özel ağaçlandırma hibelerinin bahse konu halka izahı, refüj ağaçlandırmaları, park ve bahçe ağaçlandırmaları, bağlı fidanlıkların kontrolü gibi sahalarda faaliyet göstereceği; 30 Büyükşehir, 51 il, 519 büyükşehir ilçe, 400 ilçe, 379 belde belediyesi olmak üzere toplam 1379 belediyede aynı sayıda mühendis istihdamı gerçekleştirilmiş olabilirdi…
Bu girişimi, ilgili bakanlıklar ya da Türkiye Belediyeler Birliği ile yapacak olan STK kesinlikle Orman Mühendisleri Odası Genel Merkezi olmalıydı ve neticeleri meslek kamuoyuna pay edilmeliydi…
Mesleğin geliştirilmesi adına işleyen bugünkü iktidarı ve hükumeti diye nitelendirdiğimiz Meslekte Birlik Grubunun bu ve türevi girişimleri gerçekleştiremediği ve Orman Mühendislerinin yarınları sisli göründüğü için bir değişime ihtiyaç olduğu gün gibi ortadadır…
Bahsini ettiğimiz konuyu, ideolojik temellere oturtup önyargıları ile irdeleyenlerin vicdanı ile baş başa kalmalarını dilerim…
Bu tür atılımları gerçekleştirmeyen her grup da değişime şayan görülür…
Takdir tabii ki; bırakın kahkaha ile gülmeyi, tebessüme aç olan Orman Mühendislerinindir…
Bir de; son günlerde gündemde olan taşeron yasasıyla kamuya kalıcı istihdamı sağlanması öngörülen işçilerle aynı kapsamda olması için etkinlik düzenleyenlerin salih bir düşünceyle de olsa, KPSS’ye canla başla çalışmış, günlerini emek verip para kazanmak yerine kapalı kapılar ardında sınav hazırlığı yaparak heba etmiş gençlerin hakkına gasp niteliği taşıdığını düşünüyorum…
Nihayetinde; asgari ücretle gece gündüz ağır şartlar altında çalışan emektarlarla, odamız tarafından belirlenen Mühendis ücretiyle çalışanlar olarak terazinin aşağı basan tarafında olduğumuzu hatırlatmak isterim…
Bakanlık, belediyeler, karayolları gibi iş sahası olma kapasitesi olan kurumların, Orman Mühendisleri ile istihdam sağlamayı amaçlayan bir irade ortaya koyacak idare ehlinin başımızda olması dileklerimle…
Meslek ile alakalı olacak diğer yazımda en kısa zamanda görüşmek üzere…
Allah’a emanet olun.